30 Aralık 2012

HOŞGELDİN 2013!!! LALALALA....

yeni yıl kararları. en son ne zaman aldım bilmiyorum. en son ne zaman gerçekten kendi kendime konuştum. eski günlükleri açıp bakmak  lazım. zor iş. 

özel günlerden uzak duran biriydim ben. yıllarca arkadaşlarıma bu halimi kabul ettirmek için çabaladım. benim böyle doğumgünü kutlamayan, özel günlerde alınan hediyeleri önemsemeyen biri olduğumu bilsinler diye doğumgünlerine gitmemekte ısrar ettim. özellikle son yıllarda. yılbaşı da öyle. yeni yılda yeni kararlar almak saçmaydı. diğer günlerden ne farkı vardı ki 1 ocak ın. sadece tatil. saçma sapan aşırı alkol alımı, ertesi gün geç uyanmak...

ergenliğin getirdiği illa bi muhalf olma durumu. öncesinde hayata çok büyük anlamlar yüklediğimden, bi anda boşluğa düşmekten geliyordu belki de. 

tabi ki idefix
ateistler için din'i okudum. inanacak bi gücün varlığına inanmayan insanın boşluğa düşmesini engelleyecek yöntemler sıralamış alain de botton. 2 sene önce okusam çok saçma gelebilirdi. dinde en saçma bulduğum şeylere, ritüellere, kutsal günlere, dua tekrar etmelere, tapınaklara ihtiyaç duyduğumuzu söylüyordu. ben bunlar var diye bu kadar nefret etmiştim dinden, yoksa yalan mı lan bu din işi, diye düşünmeye başlamıştım.

ama şu yakın zamanlarda okuduğum botton o kadar da saçma gelmedi. yaşlanıyorum, isyancı tarafımı kaybediyorum belki. 
 
son zamanlarda auguste comte denen ateist adamın insanların din olmadan huzurlu yaşayamayacağını düşündüğünden, hiç olmazsa kendimize tapalım, diyerekten İnsanlık Dini'ni kurması da ayrıca dikkatimi çekti. 

Bi şeylere ihtiyacım var varolmayanlkem. sana inancımı yitirdim, hayali bi arkadaşa ihtiyacım var ya da her güne enerjik başlamamı sağlayacak amaçlara ihtiyacım var. 

misal, pazarları kiliseye gitmem gerekseydi, malak gibi 1 e kadar uyumazdım. 
öldükten sonrası için layık olmayı amaçladığım bi cennetim olsaydı, "gerekenleri yapmaya"odaklanıp, kafamı başka şeylere takmadan (ben bunu niye yapıyorum ki, gibi) zamanı tüketiverirdim. 
hatalarımda tüm suçu kendime yüklemezdim. tüm suç bendeyse bile bu kadar yüklenmezdim kendime, "affedici bi gücün varlığına" inansaydım.

-------
bu arada benim dinsizliğimin tanımı ne, tam olarak bilmiyorum ama ateist değilim. yaratıcı gibi bi şeyin varlığına inanıyorum. yaşamın kökeni illa ki "ateyizler bunu da açıklasın" sorusuna götürüyor. bilim ilerde hepsinin cevabını bulacak, sözüne inanamıyorum şimdilik. bilimle çok içiçe olmadığım için muhtemelen. dinlere de inanamıyorum. bu kadar zora sokan, kendini beğenmiş, uğruna insanların savaşmasını isteyen kitaplarla işim yok. iyice yaşlanınca onlara da inanırım belki. babam sorularıma cevap veremese de tasavvufta huzur bulduğunu, bu yüzden inandığını söylüyor misal.
 
aha burdan
neyse, sizeneyse..
---------

özetle, rutin bi şeylere, kutlamalara, kısa vadeli amaçlara ihtiyacım var, bu sonsuz kronik mutsuzluktan kurtulmak için. (bi de bunu yutayım bakalım, olmadı gece acile gideriz hali)

evet efenim,  yılbaşı kutlama planları da yapıyorum artık, yeni yıl kararları da alıyorum. alıcam yani. bu kararı almak da önemli bi adım, hiç küçümsemeyin. alınca yazarım herhalde galiba mutlaka.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder