9 Temmuz 2011

YENİ Bİ KÜFÜR BULDUM: 90'LARIN ÇOCUĞU


Uyarı: Bu bir kendine gelme yazısıdır. Bilgi, eğlence vs içermez. Sonra bana yok içim karardı yok bilmem ne demeyin.


"Her kes her şey le şi yor du..." Bandista söylüyor. 
şarkıların anlamını çok umursamadan dinleyen nesildenim. hani şu "90'larda çocuk olanlar"dan. özelliklerimizi sayacağım size. 


*uyuyarak yaşadık biz hep, uyumayı çok severiz.
*3-5 kitap okuyunca sevindik, bi işe yaradığımızı / yarayacağımızı düşündük. (işe yaramanın ne demek olduğunu bi türlü karar veremedik ama).
*biz pop müzik çocuklarıyız. şarkılar, hızlı ve benzer tempoda olmalıdır. yavaş şarkılarda sıkılırız bu yüzden, afallarız. 
*gazete deyince bizim aklımıza Kelebek ya da Posta gelir. Resmi çok yazısı olan kağıtlardan hoşlanırız, kitap, dergi, gazete...ne olursa olsun. Karikatürde bile yazı çoksa, okumaktan vazgeçeriz. 
*birkaç köşe yazarı biliriz. olabildiğince kısa yazanlardır bunlar. internette şöyle bi göz atıveririz yazılarına, çünkü facebook ta çok paylaşılmıştır (yoksa özellikle gidip kendi sitesine tabi ki bakmayız, her şeyimizi facebooktan öğreniriz). bu "favori" yazarlarımız ne derse doğru kabul ederiz, o yüzden gündemi takip etmemize gerek kalmaz. 
*bizden önceki nesil kafasını fazla çalıştırdığı için çok çekti, bunun farkındayız (aslında farkında değiliz de, öyle diyor kendileri). bu yüzden yaratıcı bizim nesli korumak için süper bi yöntem buldu: magazin haberleri , çizgi filmler, diziler, teknoloji ile popüler yaşamı soktu vücudumuzdaki her delikten. almamamız mümkün değildi, almamak umrumuzda da değildi. 
*yine de bizim nesilden 3-5 kişi çıkıp sonu "-izm"le biten birkaç sözcüğü aynı cümle içinde kullanabilirse ayakta alkışlarız. bu da popüler kültürümüzün bir parçası. 
*bizim için adalet denen şey çok da gerekli değil. hiç savaş, açlık vs görmedik nihayetinde (vs demeyi çok severiz, kelime dağarcığımız geniş değildir çünkü, boşluğu ancak vs ile doldurabiliriz). 
*sadece porno izleme hakkımız tehlikeye düştüğünde sokağa dökülürüz. 
*ha bir de alkolü acayip severiz. bu yüzden alkol hakkımızı da söke söke almak isteriz, sokağa dökülürüz. ama ne zaman böyle hayati bir konuda sokağa dökülmek istesek bi işimiz çıkar, gidemeyiz. 
*alkol yasağının geleceğini duyunca şeriat geliyor diye korkarız. tepkimizi atatürkün içki içmesiyle ilgili yazılar/videolar paylaşarak gösteririz. 
*biz atatürkü çok severiz. çok şık giyinirmiş ta o zamanlar bile avrupalı gibiymiş sonuçta...kolay iş değil. 
*ama alkolü sevmemizin sebebi tabi ki de atatürk değildir. kafamızı uyuşturmayı severiz. pop müziği de bu yüzden severiz, kötü / kara haberleri bu yüzden izlemeyiz. tüm gün bilgisayar başında komik köpek videoları izlemeyi bu yüzden severiz. derdimiz tabi ki mizah değildir. öyle olsaydı tiyatroya falan da giderdik değil mi?
*biz sanatı değil, eğlenceyi severiz. 
*anlık eğlenceyi severiz. 
*biz an'ı yaşarız, ama 10 sene sonrasına yatırım yaparız, ömür boyu kredisini ödeyeceğimiz evler alırız. 
*bizim kızlarımız HIMYM izler, Barney' nin bilmem kaç kızla yatmasına bayılır, ama evlendiğinde "kız" olmakla övünür. "kızlık zarı kanı" ticareti yapılır bizim nesilde.. ticaret sayemizde çok gelişmiştir. internette sevişmeyi çok severiz. biz kızlar porno izleriz, çaktırmayız, aslında çok terbiyeliyizdir, ama içimizdeki şeytan erkekmişiz gibi porno izlemeye iter bizi! 
*biz 90 erkekleri de olabildiğince fazla kızla yatmayı -her nesildeki erkek gibi- görev edinmişizdir. ve yine her nesildeki erkek gibi kızlarda bekarete çok önem veririz.sadece bizim nesil kızlarınınçok seksi giyinip "dont touch only watch" havalarında gezmesini anlayamıyoruz. 
*biz iki grup (kız-erkek) bir arada alem yapmayı çok severiz, 24 yaş sınırını protesto ederiz bu yolla. birlikte porno izleriz, alkolleniriz, kimin eli kimin cebinde oynarız... 
*sonra unuturuz yaptıklarımızı. unutma nesliyiz ya hani, unutmazsak nasıl evlenebiliriz? evlenmeden nasıl yaşarız? 
*biz tabi ki müslümanız. bir gün herkes müslüman olacak, eğer çevremizdekiler dindarsa. yok değilse, bizim için çok da fark etmez. kurbanda aslında bi sürü hayvan ölüyor falan, yazık yani...
*biz tabi ki türküz! sormaya bile gerek yok, bi gün herkes türk de olacak. 


Biz okumayı, yazmayı, dinlemeyi, düşünmeyi, sormayı sevmeyiz. Bizden öncekiler bunları yapmış da ne olmuş?
Biz yıllardır aranan o kayıp nesiliz.
Fikrimiz yok, tivitimiz var.
Başkalarının tivitlerini benimseyerek "siyasi görüş" belirtiriz. 
Haberleri bir cümlelik tivitten takip ederiz, uzun yazılar bize göre değildir. 
Biz azıcık düşünsek işin içinden çıkamayıp intihara meylederiz. 
Biz ölümden korktuğumuz için yaşamı sever gibi görünürüz, aslında sadece uyuşturulmayı severiz. 






7 Temmuz 2011

SENCE YARATICININ SENİ YARATMAKTAKİ AMACI NEYDİ?


23-25 yaş arası bilmem kaç kişiye sordum bu soruyu. Bazı cevaplar telefondan silindi ne yazık ki...Çok üzgünüm, aklımda hayal meyal cevaplar kaldı, ama yanlış olmasın diye yazmadım buraya, idare edin bunlarla. 
Parantez içindeki italik yazılar benim yorumum. 
Vee işte cevaplar:


1. Bu sorunun cevabını bulmak. (aha ben de bunun için sordum)


2. Bi amacı olduğunu düşünmüyorum. (kaçan cevap: bu kadar bohem yaşamıyordur yahu yaratıcı nihayetinde...) 


3. Tanrının oyun bahçesi burası, bizi seyretmek hoşuna gidiyor. Prensipli bir düşünce yapısına sahip olduğu için de sevap-günah kıstası var. İdealar alemindeki ruhumuz bizi O'nunla beraber izliyor. (İşte beni sinirlendiren düşünce, katılıyorum, lakin durum böyleyse, Yunan mitolojisine benzer  bi durum varsa, misal şimdi ben bunları yazarken o "nası da kafa yoruyor salak..." diye eğleniyorsa, acayip güzel sözler geliyor aklıma...)


4. Eksikliği gidermek, yani ailedeki 5. kişi ya da sınıftaki 20. kişi olmak. (peki neden 4. değil de 5.? senin varlığını çok basitleştirmiyor mu? boşlukları hiç yaratmasaydı doldurması gerekmeyecekti, neden boşlukları yarattı?)


5. Yemek yemek olabilir mesela! ama aşk da temel unsurlardan, ota, çiçeğe, denize, insana, kahveye duyulan aşkların toplamı hatta! (ne güzel konuştun, eğer öyleyse epey kanım kaynayacak kendisine...)


6. Dünya üzerinde elimden geldiğince çok çocuğun kendilerinin değiştiremediği şartlar yüzünden sefil hayatlar yaşamasını engelleyip, onları ve çevrelerini yüceltmek. 


7. Sürekli zorluklarla boğuşmak. (epey dertli insanlar:)


8. Yaratıldığını kabul etmeyen biri için soru yanlış bence, yaşama amacımı söyleyeyim ben: Uzunca bi süre hiçbir şeyle, insan ırkına faydalı olmak arasında karar vermeye çalıştım... Kısa vadede kendi rahatımı sağlamak. Üzerine kafa yormak lazım. 


9. Tu tapelle comment (o da olur tabi)


10. Ne diyon len:D (en mantıklı cevap buydu :)


11. ... firmasına hizmet için yaratıldım herhalde:) Çok yorgunum, yarın sabahın körü İstanbulda toplantım var, gerginim, biraz önce geldim eve, yarına hazırlık yapmaya çalışıyorum, düşünmeye mecalim yok, ama bi ara düşüncem bunu. (düşün düşün...)


12. Bu zaman zaman yüzeye çıkan ama net cevaplar bulamayınca tekrar derinlere ittiğim bi soru. Ama aklıma şu geliyor, bi gülümsemeyle mutlu olabilecek o çocuğu mutlu etmek için ya da birinin bana ihtiyacı olması gibi... Yani iyilik ve fayda ön planda, ama ben hala bulamadım. (bulmanı dilerim...hep beraber, bilmukabele vesaire)


13. Bunu çok sorguladım. Daha çok tanrı bizi niye yarattı ki acep, şeklinde. Çok garip cevaplar veriyorum, korkuyorum sonra. Misal, "Tanrı'nın ego sorunu" gibi... (hahahoho hihi:)


14. Yaradanın varlığını anlayabilmek için. Eğer direk cennette olsaydık, O'nun var olduğunu fark edemeyecektik. ama şu an pek çok şey var O'nun var olduğuna ve yukardan bizi izlediğine kanıt. "Tanrı gönül gözümüzü ancak bir şeylerin değişmesini arzu ettiği anda açar." (tam cevabı alamadım aslında, bizi yaratmayabilirdi, varlığını neden anlamamız gerekiyor? bir şeylerin değişmesini arzu etsin ama artık , çatlıyorum meraktan:)


15. İlahi bi erkse, varoluşunun kökeni; ancak bizim varlığımız O'nun var olduğuna delalettir. Çok paradoksal oldu. zor yerden geldi soru. (başka soru yok şimdilik, üzgünüm:)


16. Gerçekten bilmiyorum. Yaratan kim/ne ise ona sormalı. Yaşama amacım; öğrenebildiğim kadar çok şey öğrenmek, öğrendiklerimden dişe dokunur olanları öğretmek, daha adil, özgür, huzurlu ve barışçıl bi dünya için katkıda bulunmak: bu toplumsal amacım. Bireysel amacım ise, kahkaha atmak, flört etmek, aşık olmak, dostlarla güzel muhabbetler etmek, kalplerinin temizliğinden en ufak bir şüphe duymadığım ailemi kendimden ödün vermeden mutlu etmek, hiç susmayan, durmadan hikayeler, anılar anlatan yaşlı bi kadın olmak, öldükten sonra hatırlandığımda gülümsetmek istiyorum. Baki kalan gökkubbede bir hoş seda imiş ya, benim de byük hedeflerim, zafer planlarım yok. Toprak olucaz, belki kelebek olur geri döneriz, insanken kıymetini bilelim, konuşalım, düşünelim, öğrenelim di mi ama:) (di... nasıl da konuyu dağıtmışsın...siyasetçi miydin sen neydin?:)


17. Sanırım amaçsız... Çünkü düşündükçe tüm amaçlar kapsamsız kalıyor gibi... Ya da yaradılışımızı çok büyütüyorum gözümde:) (hepimiz aynı dertten mi muzdaribiz ne?)


18. Yaratıldık mı? sorusu bile yeterli cevap aslında. Soruya buradan yola çıkarak cevap verebiliriz. Hem bilime ve evrime inanan hem de İslami kültüre sahip biri için zor sorular bunlar. Ne cevap versen diğer taraf boşta kalıyor sanki biraz. Benim kişisel görüşüm yaşamak için yaratıldığımız yönünde:) Dindarlık değil de kültürle ilgili bu bocalama. Sence? (Bencesini her maddede ortaya karışık açıkladım sayılır:)