24 Aralık 2012

YAĞMUR NERDESİN?

Kurmaca bi kitap yazsam, başkarakterin isminin "Yağmur" olacağından neredeyse emindim 1 yıl öncesine kadar.

Yağmur, modern bi isimdir. Ama modern olmaktan şikayetçi olan, doğaya dönmek isteyen...
Kilolu değildir. Saçları düz, yüzü kemiklidir. Dişi olduğunu söylemedim ama gerek var mıydı? Büyük ihtimalle siyah ya da koyu kahverengidir saçları. Teni esmer ya da beyaz olabilir.

Bi ton sıkıntısı vardır. Dertli bi geçmişi vardır. Belki muhafazakar bir ailede büyümüştür ama sonradan ateist olmuştur, belki bekaretini erken yaşta kendi kendine yok etmiştir, belki tecavüze uğramıştır, belki lezbiyendir, belki gayrimeşru çocuğu vardır, belki siyasi suçludur, hapistedir... Belki derdi çoktur hangisine yansın?

Tutunamayan değildir.

İsyancıdır, bedeniyle de isyan eder ruhuyla da. Karanlıktır hikayesi, yağmurlu bir gecede geçer ya da yağmur yağmak üzere olan güneşli bir günde. Yağmur'un hikayesinin mutlu sonla bitmesi imkansızdır, O'na en büyük kötülüğü etmiş olurum öyle biterse.

Ah be Yağmur.. Bi yazabilseydim seni. Ne zaman yazmaya başladıysam, utandım bu kadar dertli olmandan, bıraktım. İçinde biraz da olsa güneş barındırmayan karanlık hikayeler anlatmak, günahtır... diye mi düşündüm kimbilir...

Sonra fark ettim ki, daha biçok hikayenin başkahramanıymış Yağmur. Aramıza diğer hikayeler girdi. Yazma çabasını bıraktım, okumaya çalıştım. Kıskanarak okudum başka yağmurları. Benim karakterimi çalmışlar gibi.

----
Belki bi gün yine doğar Yağmur, belki O'nun yerine bi başkası doğar. Arada sırada güneşin doğduğu bir hikaye yaratana, yazmak için kusmaya ihtiyaç duymayana kadar, beklemedeyim.

Bucket List'imde ilk sırada onlardan birini doğurmak var. Ölmeden önce yazabilsem bi şey...

Neden bu istek bilmiyorum. Ne fark eder ki bi kitabım olsa ya da olmasa... Okumak-yazmaktan başka hiçbir eyleme bu kadar yakın hissetmiyorum ya kendimi, hiç olmazsa bu yolda bi adım ilerlemiş olayım diye sanırım. Bi "şey" becermiş olmak için.

Lakin şu da var: Başka ne yaparsam yapayım, derli toplu okunası bir şey sunmazsam hayata, hep koca bi boşluk olacak.

O zamana kadar, daha fazla okumak gerek.

Görüşmek üzere Yağmur! (Yağmur el sallamaz, başıyla hafifçe selam verir. Büyüyeceksin, der gibi sert ama şefkatli bakar arkamdan.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder