20 Nisan 2014

insan kuyuya battığı yerden kendisi çıkmayı bilmeli. halbuki o kadar zor değil. şimdi bi şey yapman gerekiyorsa, yapmalısın. ama bi yerdden sonra, bi şekilde alkol bulup kafanı güzelleştirdiyseni yapman gereken şeyi aslında o kadar da yapman gerekmediğini düşünmeye başlıyorsun. misal, çeviri yapmak varken medcezir izleyip şarap içmen yasaklanmış olabilir. ama artık çok geçtir belki. kafan güzelleşmiş, gözlerin bulanıklaşmıştıer. zihnin uyuşmuştur, ne de güzel olmuştur. sorumluluklarını yerine getirmemen artık suç olmaktan çıkmıştır gözünde. işte bu yüzden alkol sağlığa zararlıdır. herkes sorumluluklarının gereksiz olduğunu düşünse, her an bunu düşünse ne olur dünyanın hali? n

ne olur dünyanın hali? hepimiz bu dünyayı kurtarmak için savaşmalıyız. çünkü dünya böyle bi şey. belki marsta olsak farklı olabilirdi. ama işte, dünyadayız, marsa gitmeye de kimsenin götü yemiyor.

11 Nisan 2014

makinede beklemiş çamaşır gibiyim. kokuyorum. üşengeçlikten üstelik.

bi sefer bi enerjiyle yıkanıyorum... o enerji o kadar geli geçici ki, çıkarıp asmaya halim kalmıyor.. kendimi.

bigün biri çıkarıp vuracak beni. topuğuma mı sıar, direk kafama mı, rastgele mi, bilmem. ama kendii öldürmeye bie o kadar halim yok ki, biri dayanamayıp kendince kahramanlık edip çıkarıp vuracak bi yerlerimden.

klavyenin iyi basmaantuşlarıyım ben. yazdıça bi şeler anlaşılıyor dediklerimden ama arada bazı tuşlara iyice basmaya hali mi kalmıyor nedr, hep i eksiklik var.r büyük harf yok misal. aynı anda iki tuşa basmay akıl etmek zor iş benim iin. hadi akıl ettin diyelim, kim üşenmeyip iki tuşa birden basacak ki...

ıslak gözlük camıyım en. görüntüyü ulanıklaştıran. yağmurda, ya dagözyaşıyla. hani silmeye üşenirsin, kend kendine geçsin diye beklersin. otomatik gözlük sileceği olsa diye hayal edersin. kurumaz, kurusada izi kalır zaten. sürekli ıslak, silsen de tekrar ıslanır zaten. hani yol hep bulanık olur...

beni üşenme sözcüğüü kullanmadan tanımlamak imkansızdır sevgili işveren. hadi bi iş ver bana.seninde işin zor.