18 Haziran 2010

İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ

İstanbul’da, Gülhane’de, Topkapı Sarayı’nın hemen yanında yer alan Arkeoloji Müzesi gerçekten çok ama çok büyük. Öyle bir iki saatte gezilebilecek bir müze olduğunu düşündüğüm için utanıyorum şimdi. İstanbul gibi bir tarih şehrinin Arkeoloji Müzesi elbette devasa olmalıydı! Olmuş da… kimin sayesinde? Mmutlaka anlatmam lazım bu kısmı.

II. Abdülhamit zamanında yaşamış Osman Hamdi Bey ilk türk arkeoloğu imiş. Lübnan’da Sayda Kral Mezarlığı’nda dünyaca ünlü İskender Lahidi’ni bulmuş. Arkeolojik çalışmaları sonucu topladığı eserleri koyacak yer sıkıntısı yaşamaya başlayınca Arkeoloji Müzesi açmaya karar vermiş ve bu müzenin 29 yıl müdürlüğünü yapmış. Müze binası ihtiyaç duyuldukça eklemeler yapıldığından 3 aşamada tamamlanmış. Osmanlıda kaloriferle ısıtılan ilk binalardanmış. Ayrıca ilk Türk ressamlarından birisiymiş. Meşhur “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosu O’na aitmiş.

[İlginç olan bir şey: Müze-i Hümayun’un (İmparatorluk müzesi) müdürü olduğu sırada 1883 yılında nizamnameyi düzenleyerek batılı ülkelere eski eser kaçırılmasını önlemek istemiş. Ancak çok da engel olunamamış. Müzede bir eserin yanında yaklaşık olara şöyle bir açıklama vardı: Bir eser (ismini hatırlamıyorum) batılı ülkelerden biri (ismini hatırlamıyorum) tarafından Osmanlı Devleti’ne hediye (!) edilmiştir. Yani bunlar zaten bizimdi, neyi kime hediye ediyorsunuz, diye laf sokulmuş açık açık, hoşuma gitti bu açık sözlülük.]

SÖZCÜKLER:
Nekropol: necropolis (Antik kentlerde mezarlık)
Limestone: kireçtaşı
Anthropoid lahit: insan biçiminde mezar
Stele: stel (mezar taşı)
Mint: darphane
Psyche: ruh

Dikkatimi çekenler:
- Neredeyse bütün lahitler Lübnan’dan (Sidan şehrinden) getirilmiş.


- Mezar üstündeki desenlerden en çok kullanılanlarından biri, symposium denilen, şölen anlamına gelen, uzanmış bir erkek ve ayakucunda oturan bir kadın ile önlerinde bir tepsi içinde yiyecek içeren bir figürmüş.

- Mezar taşları veya içerdikleri süsler çok çalınırmış, onları lanetleyen, korkutma amaçlı yazılar bulunurmuş, taşlar üstünde.

- Mezar odası yaptırmaya ekonomik durumu el vermeyenler, kapı biçimli mezar deseni yaptırırlarmış Öteki tarafa geçişi anlatırmış bu kapılar.

- Gladyatör dövüşlerini anlatan figürler de diğer bir çeşit desenmiş.

Bu kadarcık değil, hata ettim, öğleden sonra gittim buraya, ama bitmedi tabi ki. Muhteşem bir müze!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder