11 Mayıs 2012

MUTLU OLMANIN 0945830 YOLU

Bana bu varolanülkemde mutlu olmam için 10 sebep söyleyin. Siz düşünürken ben size mutsuz olmak için birkaç sebep sunayım.


1) Fazıl Say'ın zamanında Aziz Nesin'e yapıldığı gibi çirkin gösterilmesi. 
Fazıl Say ateist ve bunu gizleme gereği duymuyor. Büyüklerimiz de O'na diyor ki "ateist olma demiyorum, ama hobi olarak ol, bunu herkesin içinde söyleme, milleti özendirme"

2) Kitapların edebi olup olmadığının yargılanması, çevirmenin çeviri yaptığı için suçlanması
Yasaya göre edebi eserler müstehcenlik suçlamasıyla yargılanamaz; bu kitabın yargılandığı yasa zaten edebi eserleri suçlamalardan muaf tutar. Buna rağmen siz hâlâ bu kitabı Muzır Kurulun verdiği rapora dayanarak yargılıyorsunuz ve kitabın edebi eser olup olmadığını incelemek için bilirkişi arıyorsunuz. Diyelim ki rapor olumsuz çıktı ve mahkemenin seçtiği bilirkişiler Yumuşak Makine’nin edebi olmadığına karar verdi. Bu durumda bu kitap edebi eser olmaktan çıkacak mı? Tüm dünyada bunu akıl eden bir biz miyiz?”


Ali Nesin gayet net açıklamış.

4) 19 Mayıs'ın kutlama yasağı konuşuluyor. Her savunma göstermelik. Bok vardı sanki eski kutlamalarda. Anlaşılmayan dinlenmeyen, sadece ses tonu sebebiyle tüyleri diken diken eden şiirler, marşlar... Aşırı milliyetçi teyzeler, amcalar... İçi boş Atatürk büstleri...Bir başkadır benim memleketim şarkılarını hatırlatan muhabbetler. Sanki herkesin memleketi kendine göre mükemmel değilmiş gibi. Herkesin ataları vatanı için savaşmamış gibi. Sanki savaşlar devletler tarafından toplumların başına bela olarak açılmazmış gibi. 
Neyse bu milli takıntılar bi yanda... Diğer tarafta da muhafazakarların yükselişi. İnsanların biraraya toplanmasından korktugundan mı yoksa gündem değiştirmek için mi ortaya attığını anlayamadığım bi çabaları var.. Kapitalizmin her getirdiğini nimet kabul eden mantıklarına göre bi toplumun benimsediği bi bayramın kutlanmasını yasaklamak son derece normal. Toplumda bi değişiklik yapmayı samimiyetle istiyorsan, bunu böyle emrederek yapamazsın sayın öküz.

Mutlu olmak için sebep bulamıyorum. Boğaz güzelliği falan huzur vermiyor. Gökdelenler manzarayı delip geçiyor zaten. 


Ağzına sıçtığımızın güzel ülkesi. Vallahi severdim seni. Bi zamanlar muhafazakardım da. Ama kendimi bildim bileli hep kendime soru sordum, okumaya çalıştım. bu yüzden çirkinlikler gözüme çok batıyor. Huzurlu olmak için aptalı mı oynamak lazım illa?


Bi tek içimi açan Bulutsuzluk Özlemi şu sıra, hiç olmazsa onlar bu yaşa kadar yaşadıysa bu soru işaretleriyle, benim de ölmeme gerek yok diye düşünüyorum...


Bi de ben ölürsem, sen ölürsen, biz ölürsek, kim anlar karanlığın aydınlık olmadığını, diyorum. 
Fazıl Say gibi.. Terk etmicem de lan burayı. İnadına. Hep siz mi yüzsüzlük yapcaksınız.
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder