29 Eylül 2011

PASİF DİRENİŞ diye bi şey varmış

Pasif direniş modunda hayat devam ediyor. Çaktırmadan hayata laf sokma çabaları, bu blog da, okuduğum kitaplar da, izlediğim filmler de, gitmek isteyip gidemediğim 1001 belgesel film festivali de, insanları tanıma çabası da, resim yapma aşkı da... hepsi hayatın yanlışlarına laf sokmak için. sevmediğin bi iş arkadaşınla yollarını ayırma gibi bi şansın yokken, anı güzelleştirmek yerine sürekli laf dalaşına girmek gibi... ya da kavgalı oldugun komşunun bahçesine tavuklarını salmak gibi...
anlatabildim mi? hayır. olsun.
aşık olmak falan vardı eskiden. gelecek hayalleri vardı. kitapçı açma isteği vardı. düşler ülkesi vardı, var olmayan ülkeler vardı.
yaşlanmak sadece hayal kurmayı bırakmak demek aslında. diğer tüm etkiler bunun sonucu.

bu yüzden son birkaç yıldır çooook olgun (yaşlı) hissediyorum demek kendimi.

pasif direnişte olduğumu söylüyor bi arkadaşım. doğrudur. direnişin aktifi de olur, pasifi de. ikisinin de işe yarama ihtimali vardır. azıcık da inanmak lazım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder