23 Ekim 2010

HABERLER

1) Film Çalışmaları, İlk Adımlar...

Film dünyasını merakla inceleyen bir çocuğum şu sıralar.
Gel benim not defterim ol, kafamı boşaltan.

- BOÜ Mithat Alam Film Merkezi'nde Sinema Atölyeleri'ne katılıyorum 3 haftadır.
Sırayla senaristlik, yapımcılık ve yönetmenlik üzerine konuşmacıların aklına geleni anlattığı samimi bir ortam, ders havasında değil. Salon epey kalabalık, yüzde kaçı sinema ve benzeri bir bölümün öğrencisi acaba... Birçoğunun benim gibi olduğunu düşünüyorum. (Tipten belli olur ya hani, sayısalcı, ama sayısala da yanlışlıkla kendini kaptırmış tipler... benim gibi işte...).

Konuşmacıların üçü de çok değerliydi gözümde, farklı çalışma biçimleri, farklı bakış açıları var muhtemelen - birkaç saatlik derste bunu anlamak zor- ama hepsine saygı duydum. "Şöyle yapmalısın böyle yapmalısın" demeden kendime bakmamı sağladılar. İşini severek yapmanın iç rahatlığını gördüm yine onlarda, kendimi düşündüm. İhtimalleri..

Ve fark ettim ki, -belki buna karar vermek için çok erken ama- benden yönetmen ya da yapımcı olmaz. İnsan ilişkilerinde sert, kararlı olmanı, bir fikrin yoksa da o an sonsuz giden kendine güven içinde cevap vermeni gerektiriyor yönetmenlik. Yapımcı da sevdiğim işin, film işinin, para bulma kısmıyla ilgilenmek zorunda. Bunlar beceremeyeceğim şeyler gibi... şimdilik..

Fekat belki senaristlik.. Kendimi biraz yontarsam, eğitirsem, işi gerçekten öğrenirsem, belki beceririm. Deneyeceğim.

Ama fark ettim ki , ben aslında belgesel çekmek istiyorum, kurgu hikayeleri değil, gerçekleri anlatmak benim asıl derdim. bir düzene sokmam lazım aklımdan geçenleri.

Ve izlemem gereken çok film olduğunu da fark ettim.

- Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde "Türkiye'de Belgesel Sinemanın Durumu" konulu söyleşiye gittim. Enis Rıza Sakızlı konuşmacılardandı. Belgesel Sinemacılar Birliği kurucularındanmış. Sevdim fikirlerini... Şimdi özetleyemem, toparlamak zor. Ama internet sitesini buldum: www.kameraarkasi.org Belki bir gün giderim yanına, yardımını isterim, şimdilik yardım istemek için bile çok erken, yüzüm yok, bilgilenmem gerek.

- Söylemeden geçmeyeyim, Belgesel Sinemacılar Birliği'nin düzenlediği 13. 1001 Belgesel Film Festivali de 29 Ekim - 4 Kasım arasında, İstanbul'da.

- Sonra Aralık'ta da documentarist'in "Hangi İnsan Hakları?" adında belgesel gösterimleri olacak. Tam tarihini bilmiyorum henüz.

2) Dergi
"Potansiyel" adında bir gençlik dergisinin kültür-sanat bölümüne girdim bir şekilde. Dosya konumuz İstanbul. Hayal-et Yapılar hakkında bir röportaj bile yaptık:) Yayınlanınca buraya da koyarım bir şeyler.

Farklı bir dünyaymış yazmak, okunası/sıkıcı olmayan konular bulmaya çalışırken magazin dergisi seviyesine düşmemeye dikkat etmek... Bunun için beyin fırtınası yapmak... Yaratıcılığının kısıtlanmadığı bir ortamda saatlerce çalışmak...hiç de yorucu değilmiş. Yorulmadan çalışmanın bir yolu da budur belki...?

3) Kitap: Evet, ilk kitabımı baskıya verdim... desem ne güzel olurdu değ mi:)
Şu sıralar Aragon'un "Anicet" romanını okuyorum. Başka bi yazıda uzun uzun anlatmam gerek. İlginç bir yazarmış , ilk kez okudum.. Daha ne çok okunacak kitap var, paniğine yuvarlandım yine...

Sonuç: Kısacası hayat güzel şu sıralar varolmayanülkem, varolanın değil de senin vatandaşınmışım gibi yaşıyorum ya, ondandır muhtemelen. Mesela bitirme yapmam gerek falan filan.... Onları anlatmaya gerek var mı? Bence yok=)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder